Tüp mide ameliyatı ile ilgili bilinmesi gereken ilk konu genel anestezi altında yapılması gerektiğidir. Dünyada anestezi alması çok riskli bulunan çok ekstrem birkaç vakada epidural anestezi ile gerçekleştirilmiş olsa da, tüm vakalarda genel anestezi altında uygulanmaktadır. Genel anestezi öncelikle damar yolundan verilen ilaçlarla uyutulmanızı, ardından soluk borusuna yerleştirilen bir tüp aracılığıyla anestezi cihazına bağlanmanızı içerir.
Obezite cerrahisinde altın standart laparoskopidir. Yani ameliyat karın açılmadan, sadece 4 veya 5 adet, en büyüğü 1.3 cm uzunluğunda küçük kesiden özel aletlerle girilerek gerçekleştirilir. Görüntüyü HD kalitesinde aktaran ve büyüten bir kamera yardımıyla açık ameliyatta görülemeyecek kadar detaya hakim olunur. Özellikle obezite cerrahisinde, “daha iyi hakim olmak” gibi bir iddiayla açık ameliyat ilk seçenek olarak sunulamaz ve kabul edilemez. Ancak bazen laparoskopik ameliyatın açık ameliyata dönüştürülmesi gerekebilir. Ameliyat sırasında yaşanabilecek teknik sorunlara bağlı bu dönüş bir tıbbi hata değil, hastanın sağlığı için alınmış doğru bir karardır. Özetle, daha önce açık ameliyat geçirmiş olsanız dahi, obezite cerrahisinin tüm yöntemlerini laparoskopik olarak uygulamaktayız.
Laparoskopik ameliyatın en büyük avantajı karında büyük bir kesi olmadığından ağrının çok az olmasıdır. Bu hem ameliyat sonrası konforunuzu yükseltir, hem de kanama, solunum problemleri gibi akut, yara yeri fıtığı gibi uzun vadeli komplikasyonları azaltır. Obezite cerrahisinde laparoskopik yöntemin komplikasyonlar ve riskler açısından çok daha üstün olduğu kanıtlanmıştır.
Laparoskopinin gelişmiş bir versiyonu da robotik cerrahidir. Robotik cerrahinin en önemli üstünlüğü üç boyutlu bir görüntü ve elbileği hareketlerini kopyalayabilen ve dar alanlarda çok yetenekli olan el aletleri sunmasıdır. Buna karşın, gerek maliyet yüksekliği, gerek kurulum ve acil durumlarda batına acil müdahale gerektiğinde sökülüm aşamalarının zaman alıcı olması nedeniyle yaygın kullanıma girememiştir. Yapılan geniş çalışmalarda komplike vakalarda dahi deneyimli bir cerrah tarafından yapılan laparoskopik ameliyata belirgin üstünlüğü saptanmamıştır. Bununla birlikte, özellikle reklam gücü ve halk arasında “lazer” e benzer bir üstünlük duygusu yaratması nedeniyle sıklıkla reklamlarda kullanılmaktadır.
TÜP MİDE AMELİYATI KİMLERE YAPILIR? Öncelikle obezite cerrahisine uygun olan herkesin tüp mide ameliyatına da uygun olduğunu söylemek gerekir. Kilo probleminizin uzun süredir var olması gerekir. Örneğin son 7-8 ay içinde hızlı bir şekilde kilo alıp verildiyse sorun başka yerde aranmalıdır. Ameliyatsız tedaviyi de önceden denemiş olmalısınız. Yani kilo vermek için iyi bir motivasyonunuzun olması büyük bir avantajdır.
Tüp mide ameliyatına uygunluğunuzu belirleyen en önemli faktör kilo ve boy oranınız ile hesaplanan vücut kitle indeksi (body mass index, BMI) değerinizdir. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan kişiler morbid obez grubuna girer ve obezite cerrahisi adayıdır. Bu değeri 35 olan kişiler ise, obezite ile alakalı bir ya da birden fazla hastalık belirtisi gösteriyorsa ameliyat olabilir. Vücut kitle indeksi 35’in altında olan hastalarda ise çok dikkatli seçim yapılmalıdır. Gerekli olan muayene ve tetkiklerden sonra ameliyata karar verebiliyoruz.
Obezite cerrahisine engel en önemli faktörler alkol ya da madde bağımlılığı ve ağır psikolojik bozukluktur. Ameliyata izin verilmeyecek düzeyde bozuk kalp ve akciğer rahatsızlıklarında da tüp mide ameliyatı uygulanmaz.
Tüp Mide Ameliyatı Riskleri
Tüp mide ameliyatı obezite cerrahisi yöntemleri arasında süre olarak en kısa sürede tamamlanabilen, komplikasyon ve riskler arasında da en düşük düzeyde risk içeren ameliyatlardan biridir. Obezite ameliyatlarında genelde komplikasyon oranı 2 binde 1 olarak belirlenmiştir. Bu oran, safra kesesi ameliyatları ile bire bir aynıdır. Yani safra kesesinde taş oluştuğunda olacağınız ameliyatın riskleri ile tüp mide ameliyatının riskleri aynıdır. Tüp mide ameliyatına özgü bilinmesi gereken en önemli komplikasyon kaçak dediğimiz risktir. Kaçak, mideyi keserken kullandığımız stapler adlı cihazın bazen teknik nedenlerden problem yaratmasıdır. Bunun gerçekleşme ihtimali de %1 ile 2 arasındadır. Bizim kendi serimizde ise bu oran %0.4 olarak belirlenmiştir. Kaçak, erkenden tespit edildiği zaman rahatlıkla müdahale edilebilen bir sorundur. Endoskopik olarak ikinci bir ameliyat gerekmeden de tedavisi mümkündür.
TÜP MİDE AMELİYATI SONRASI SÜREÇ NASIL OLMALI?
Tüp mide ameliyatından sonra yapılması gereken en belirgin hadise, yeme alışkanlıkları ve egzersiz gibi yaşam tarzınızı etkileyecek durumları değiştirmektir. Cerrahlar, genelde operasyondan sonra gastrik sleeve diyeti önermektedir. Yağ oranı düşük yiyecekleri tercih etmeleri ve kızartmalardan uzak durmaları istenir. Rafine şeker de kesinlikle yasaktır. Gazlı ve alkollü içeceklerden de kaçınılmalıdır.
Ameliyattan sonra bir hafta süreyle berrak sıvı-düşük şeker diyeti olacaktır. Bu süreçte su, çay, meyve çayları, et suyu çorba gibi gıdalar tüketilebilir. Bir haftadan sonraki süreçte hastanın yumuşak ve katı gıda yasağı devam eder. Bunun sebebi de katı gıdaların kaçağa neden olabilme riskidir. Alınan sıvı gıdaların düşük kalorili ve yağsız olmasına dikkat edilmesi gerekir. Bu dönemde Ensure gibi cerrahi beslenme destekleri önermekteyiz.
Tüp mide ameliyatından 2-5 hafta sonra stapler hattında ayrışma riskine bağlı olarak sadece püre gıdalar almalısınız. Fazla gıda alımı kusmalara neden olabilir. Püre halindeki patates, et ve her türlü meyve tüketilebilir. Düşük kalorili ve yağsız olmalarına dikkat edilmelidir. Karbonatlı içeceklerden de 1 ay süreyle uzak durulmalıdır.
6-12 hafta sonra yumuşak gıdalara geçilebilir. Peynir, blenderden geçirilmiş sebzeler, proteinli gıdalar alınabilir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar ise öğünler arasında 4-5 saat olması ve her bir öğünün 30 dakikada tüketilmesidir.
4 ay sonra da hasta düzenli bir diyete geçebilir. Et, yumurta, sebze, baklagil tüketebilir. Pirinç, makarna, ekmek gibi yiyeceklerin ise 6 aya kadar tüketilmemesi önerilmektedir. Ameliyattan sonraki 2 yıl 600-800 kalori arası bir diyette kalınabilir. İlk yıl kilonun büyük bir kısmı verilecektir. Yeterli miktarda kilo kaybı gözlemlendikten sonra 1000-1200 kaloriye kadar çıkılabilir. Diyet, kişinin tolerans düzeyine göre farklılıklar gösterebilir. Bazı gıdaların eklenmesi ya da çıkarılması söz konusu olabilir.
Ameliyattan önce ve sonra ise düzenli egzersiz yapmak kilo kaybını artırır ve tekrar kilo alımının önüne geçer.
AMELİYAT ÖNCESİ NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Operasyondan önce hastaları detaylı bir check-up’tan geçirmek ve gerekli olan tahlilleri yaptırmak gerekir. Bunun yapılma amacı da ameliyat sırasında ya da sonrasında doğabilecek olumsuz sonuçların önüne geçmektir. Mesela mide fıtığı ya da reflü saptanması, ameliyatın programını etkileyebilir. 2-3 cm’i geçmeyen fıtıklarda yine de tüp mide ameliyatı olabilirsiniz.
Diyabet, hipertansiyon ya da ciddi bir solunum sorunlarınız varsa, ameliyat öncesi bir süre tedavi görmeniz iyi olacaktır. Bu süreçte de beslenme uzmanımız size ameliyat öncesi bir takım beslenme kuralları uygulayacak ve operasyon sonrası beslenme programınız hakkında bilgi veriyor olacak.
Eğer sigara kullanıyorsanız operasyondan birkaç hafta önce bırakmanız gerekecektir. Sigara, iyileşme sürecini olumsuz yönde etkiler. Doku beslenmesini etkiler. Operasyondan sonra da sigaraya kesinlikle devam etmemeniz gerekir.
Ameliyattan önceki hafta aspirin, ibuprofen, vitamin E, Coumadin gibi pıhtılaşmayı engelleyen ilaçları kesmelisiniz. Eğer koroner damarlarınızda stend vb varsa, ameliyattan önce kardiyoloğunuzla temasa geçerek alternatif tedavi başlamalısınız. Kullandığınız diğer ilaçlar konusunda lütfen bize danışınız.
TÜP MİDE AMELİYATI NE KADAR SÜRER?
Mide küçültme ameliyatları 45 dakika civarı sürmektedir. Ameliyattan 6-7 saat sonra hastalar yürütülebilir. Obezite ameliyatları sonrası ölüm oranı oldukça düşüktür. Ölümlerin genel nedeni embolidir. Emboli, damarın pıhtı ile tıkanmasıdır. Pıhtılar, akciğer ve beyne gittiği taktirde ölümcül sonuçlarla karşı karşıya kalınabilir. Bu sebepten dolayı da operasyondan sonra hastalarımızı ayağa kaldırıp biraz dolaştırıyoruz.