Tüp mide ameliyatından sonra en önemli dönem ilk 1 aydır. Bu süreçte midenizdeki kesi yerleri ve stapler hattının sağlıklı iyileşmesi önemlidir. Ameliyat sonrası erken dönemde stapler hattı midenin normal kasılmalarına ayak uyduramaz, hatta uzunca bir süre kasılamaz. Dolayısıyla beslenirken aralıklı kramp şeklinde hafif ağrılar olabilir. Ancak, en önemli kural herhangi bir rahatsızlık hissettiğiniz anda beslenmeyi veya sıvı alımını kesmektir.
Ameliyat sonrası ilk hafta sadece berrak sıvı gıdalar tüketmeniz önemlidir. Bu dönemde, ekibimizin diyetisyeni size yeterli protein, mineral ve sıvı almanızı sağlayacak bir program sunacaktır. Unutmamanız gereken, özellikle erken dönemde beslenme alışkanlıklarınızın kökten değişmesi gerektiğidir. Bunların başında da su ya da sıvı tüketim şekli gelir. Ameliyattan önce kafanıza dikerek bir anda büyük miktarlarda sıvı alma alışkanlığınız vardı ise, ameliyattan sonra bunu kesinlikle yapmamanız gerektiğini bilmelisiniz. Çünkü, sıvı da olsa, midenin çıkışındaki pylor fonksiyone olduğundan, aldığınız yüksek hacimde gıda mide içi basıncı arttıracak ve bu da stapler hattını zorlayarak kaçağa zemin yaratacaktır.
Edinmeniz gereken en önemli beslenme alışkanlığı, “sipping” denilen, yudumlama şeklinde sıvı alımıdır. Bu sayede, aralıklı yudumlar şeklinde alınan sıvı, tehlikeli bir basınç artışına yol açmayacak ve gün içinde yeterli sıvı tüketebileceksiniz. Özellikle ilk haftalarda, kesinlikle susamayı beklemeyin, aralıklı olarak sürekli yudumlamayı alışkanlık edinin. Böylece özellikle sıcak günlerde dehidrate olma riskinden korunacaksınız.
Ameliyattan sonraki ilk günlerde barsak hareketleriniz değişebilir. Genelde ishal görülse de, bazen lif alımı azaldığından kabızlık görülebilir. Zorlanmamak için kabızlığı giderecek ilaçlar eklenebilir. Yine sadece sıvı beslenilen dönemde çiklet çiğnenmesi hem barsak hareketlerini uyaracak, hem de çiğneme kaslarınızı çalıştıracaktır. Sakızı yutmamaya dikkat etmelisiniz, ancak yutarsanız da çok ciddi bir sorun olmayacaktır, kusmaya veya çıkarmaya çalışmayın.
Ameliyatın ikinci haftasından sonra püre beslenme dönemine geçeceksiniz. Bu dönemde hem lif alımı artacak, hem de lezzet açısından çeşitlenme olacaktır. İlk ayınızda bariatrik diyetisyenimizle her hafta görüşmeniz gerekmektedir. Püre döneminde katı dönemine hazırlık için yavaş yeme ve iyi çiğneme alışkanlıklarınızı pekiştirmeniz iyi olacaktır. Daha önce yemeye alıştığınızdan çok çok daha küçük hacimlerle doyacağınızdan doyduğunuzu hissettiğiniz ilk anda yemeyi bırakmayı öğrenmeniz başlarda güç olsa da, zorunludur. Eğer midenizden gelen sinyalleri iyi yorumlayamaz veya hızlı, yeterince çiğnemeden yerseniz ağrı, bulantı-kusma gibi yakınmalar yaşamanız kaçınılmazdır.
Bazı hastaların yaptığı bir hata da, sıvı beslenme dönemini uzatmanın kilo kaybını hızlandıracağı beklentisiyle, sıvıyla beslenmeye devam etmektir. Bu bir süre sonra çiğneme yokluğu ve midenin hızlı boşalması nedeniyle diyetlerdekine benzer bir tatminsizlik hissine ve daha kötüsü de yüksek kalorili sıvılara kaçılmasına neden olur. Meyve suyu gibi yüksek kalorili sıvı veya sütlü tatlı vb alımını arttırırsanız olması gerektiği kadar kilo veremezsiniz. En doğrusu, ekibimizin önerdiği beslenme şemasına uyumlu bir şekilde devam etmenizdir.
Birinci aydan itibaren, katı gıdalara geçebilirsiniz. Bu dönemde, başlardaki sıvı gıda, örneğin meyve suyu gibi katkılar en aza indirilmelidir. Daha yüksek protein içeriği olan profesyonel diyet katkıları veya ürünler diyetisyenimizce önerilecektir. Bu dönemde artık kilonuza değil, yeme alışkanlıklarınızı kalıcı hale getirmeye odaklanmalısınız. Kilo verimi mutlaka ona eşlik edecektir.
Yine bu dönemde, beyinden kaynaklanan yeme güdüsünü ve yemeye sevk edecek uyaranları en aza indirmek için, yemek programlarından, marketlerin gıda bölümlerinden uzak durun. Kendinize zevkle sürdüreceğiniz bir uğraş edinmeye çalışın. Unutmayın ki, obezite cerrahisinden sonra başarınız ameliyat sonrası gerçekleştirdiğiniz yaşam tarzı değişiklikleriyle paralel olacaktır.
BESLENMENİZ İLE ALAKALI BAZI İPUÇLARI:
Tüpmide ameliyatından sonra zeytinyağlı yiyeceklerin yenmesinin bir sakıncası var mıdır ?